Saçmalığın İki Kavramı

hayat üzerine bir iki şey

Perşembe, Temmuz 20, 2006

30 Günde Yabancı Dil Öğrenin

Kendimize yabancı olan dilleri öğrenmek için çaba sarfetmek ne kadar anlamsız. Anlamsız çünkü kendimize yabancı olmayan dillerin ne olduğunu, neye benzediğini bilmiyoruz (bak yine ikinci çoğul konuşuyorum).

İnanmam (ya da hatırlamam) zor olsa da farkettim ki ortak bir dilimiz varmış. Dünyanın geri kalanıyla iletişim kurmamızı sağlayan bir dil. Yalnızlığın dili... Yaklaşık iki haftadır kendime yabancı bir yerde yabancı olan insanlarla yaşadığımı zannediyordum. Meğerse birbirmizi hep tanıyormuşuz. İletişimsizliğime yepyeni bir noyut eklendi. Artık hep beraber yalnızlığımızı kutluyoruz, susuyoruz. Boşu boşuna bir ton para döküyoruz bir iki kelime öğrenmek için... Bütün broşürleri yakıp kutlayacağım bu günü.

Yeni insanlarla tanışmaktan da bu yüzden nefret ediyorum, daha farklı daha yeni yalnızlıklar öğrenmek pek de iç açıcı değil... sakin sakin yalnızlığın dilinden konuşalım, kimsenin canını yakmayalım.

aynıdilikonuştuğunubilmiyormuşgibiyapangillerden

Salı, Temmuz 11, 2006

kendimi tüketmekle meşgulüm...

"neden bana bizden bu kadar gerisini sen halledeceksin dediklerinde isyan etmedim". bilmiyorum. o an için yapabilirim gibi geldi. yapmak için de elimden geleni yapıyorum. yapamıyorum. aslında attığım her adımın kendimi tükettiğine şahit oluyorum. yolu bulmaya çalışırken yoldan olduğumu fark ediyorum. bu da bir yoldur diyip susuyorum. susarken, tüketim daha sert bir hal alıyor. aslında susmasam bağırıp çaırsam herkesi suçlasam belki biraz daha hafiflerim. olmaz. daha da hafiflersem uçar giderim. birazcık sağlam basmalıyım şu zemine. meşguliyetimin keyfini çıkarmalıyım. hem allah çalışanı sever; bu da bir iştir. kendiyle meşguliyet. ama en azından bir işi iyi yapmalıyım; kendimi başarıyla tüketebilmeliyim. beni yeniden dolduranlarla mücadele etmeliyim, dolduruşa gelemeden...

Pazartesi, Temmuz 03, 2006

bölük pörçük bir hayatın izleriyim...

haritalar, ülkeler, şehirler, sokaklar, evler... birbiriyle bağlantı kuran yollar. o yolları yol yapan insanlar. ah biz olmasak nice olur halleri? bölük pörçük bir kağıttan ibaret; bizler uhuyuz birleştiren; parçaları bütün eden. bizsiz orada ne yapar ne ederler; gidip görmek lazım her yeri. yanya'yı niğde'yi...
--

izlerden ibaret olmuşum yollarda toparladığım; durup dinlensem herhangi birine benzerim belki; ama hiç bir şeye benzememeliyim; bölük pörçük bir hayatın izlerinden ibaretim. toparlasam kendimi anlamlı bir bütün arz eder miyim? ey harita okuyucusu, izlerimin incelenmesini bilgilerinize arz ederim.