Saçmalığın İki Kavramı

hayat üzerine bir iki şey

Pazar, Ocak 18, 2009

fazla duygusal ve klişe

hayatımda pek bahar temizliği yapmadığımı farkediyorum; sanırım bu da taşınırken ortaya çıkan gerçekler kategorisine giriyor. yıllardır biriktirdiğiniz herşeyin değerini tekrar ölçmek için harika bir fırsat bile sayılailir, ya da geçmişinden arınma terapisi. biriken dergiler, sağa sola karalanan yazılar, fotokopiler, ders notları, eski fanzinler, kasetler ve cd'ler, en son 5 sene önce giyilmiş kıyafetler, bir daha kapağı açılmayacak kötü kitaplar, kataloglar...

ve evet, ben bir koleksiyoncuyum, 60'larıma kadar yaşayabilirsem bir çöp evde bulabilirim kendimi (kuvvetle ihtimal). biriktirmenin iktidar sahibi olmayla bir ilgisi olduğunu düşünürüm. gerçi bu daha çok "biriktirilebilir" şeyler için geçerli: kitap, plak, dergi vs. ben daha çok ıvır zıvır biriktirenler tarafındayım: "hah şunu fanzine koyarım", "şunu bir iş içerisine yerleştiririm", "ileride bu konu hakkında birşeyler yapabilirim"... daha gider bu mazaretler. gerçi bana müthiş yıllarımı hatırlatan ve yaz kış ayağımdan çıkarmadığım (kırmızı) eski spor ayakkabılarımı da saklamışım.

bu temizliğin bir de öteki yüzü var, tüm o eşyalarla geçmişe dönüş, zaman makinesine girmek gibi. işte bu kısım kimi zaman dudaklarımızın kenarından akan bir tebessüme, kimi zaman da acı dolu bir düşünce bulutuna dönüşebiliyor. bir de toz içindeyse ellerimizi de kirletmeyi başarabiliyor. sürekli içeri gidip ellerimzi yıkamak gerekiyor, bir de gerekliyse plastik bir toprbanın içerisine atmak.

fazla duygusal ve klişelere düşmüş oldu bu.

Pazar, Ocak 11, 2009

tedirginlikler krallığı

şimdi bu yazıyı okuyanlardan biri çııp diyebilir ki "neden krallık? neden cumhuriyet değil? yoksa siz siz...". diyebileceğim şudur (ki bu kısmı okurken ilkokul 5'teki yepyeni alınmış mavi önlüklü halimi hayal edin): cumhuriyet halkın kendi kedini yönetmesidiiiir. tedirginlik krallığı ise sizin kontrolünüzden çıkan ve doğal olarak size egemen olan bir kral tarafından yönetilmesi falan filan. bir canavar yaratıyorum ve o beni kontrol ediyor, tedirginlikle.

modern hayat mı? pek sanmıyorum, modern öncesi toplumlarda da insanlar tedrginliğin esiri olmuşlardır herhalde. bu kısmını antropolog kardeşlerime bırakıyorum. sırf arama motorlarında daha üst sıralara yerleşmek için belli başlı tedirgin edici anahtar kelimeler sıralamak istiyorum: ekonomik kriz, iş aramak, işsiz olmak, kiralık ev aramak, ergenekon, tehdit e-mailleri, gizli numaradan arayanlar vs.

ne yani şimdi bunları yazınca elime ne geçti ki? korku ruhu kemirir tabi ki herr fassbinder!

neyse bir an şunu farkettim ki bunu yazıp canımı daha da çok sıkmak istemiyorum.