Saçmalığın İki Kavramı

hayat üzerine bir iki şey

Perşembe, Nisan 02, 2009

/home

bir defa ayrıldığımızda hiçbir zaman eskisi gibi olamayacak olan yer, ev. tekrar dönüp bakma olasılığımız hesaplamayı istatistik kurumları bile reddediyor. çünkü herkes farkına varıyor er ya da geç.

hayatlarımız en müthiş ve en boktan zamanlarını geçirdiğimiz mekan, kimi zaman kendi sınırlarını çizdiğimiz dört duvar arası. şöyle ya da bir süre sonra gidiyoruz; içimiz rahat çünkü her zaman dönebileceğimizin farkındayız (en azındna öyle hayal ediyoruz). koşar adımlarla uzaklaştık, çünkü geride kaldığında yakamızı bırakacağını zannediyorduk.

tabi ki herşey değişiyor; duvara astığınız posterler gidiyor öncelikle, bir süre sonra yabacı eşyalar, yabancı insanlar vs. geri döndüğümüzde bizi karşılayan tek şey misafirlik duygusu. o zaman anlıyoruz ki artık buraya ait değiliz. oysa ki başıma ne zaman kötü birşey gelse, dönmek istediğim tek yer orassı. yorganımın altındaki rahat hayat beni bekklemiyor artık, çünnkü nevresim bile yabancı artık.

büyük bir soru bekliyor beni; bir daha böyle bir yere - böyle bir duyguya tekrar sahip olabilecek miyim? çok korkutuyor bu beni dostum. bu yüzden hiçbir zaman doğru düzgün çekip gidemedim. çözmem gereken bir mesele var, yüzleşmem gereken. bilirsin ya içimde her zaman vardır "sıfırdan başlamak", hani hiç beceremediğim, korkaklığımın avcunda debelendiğim arzum.

bir yere gitmek istiyorum.