fazla duygusal ve klişe
hayatımda pek bahar temizliği yapmadığımı farkediyorum; sanırım bu da taşınırken ortaya çıkan gerçekler kategorisine giriyor. yıllardır biriktirdiğiniz herşeyin değerini tekrar ölçmek için harika bir fırsat bile sayılailir, ya da geçmişinden arınma terapisi. biriken dergiler, sağa sola karalanan yazılar, fotokopiler, ders notları, eski fanzinler, kasetler ve cd'ler, en son 5 sene önce giyilmiş kıyafetler, bir daha kapağı açılmayacak kötü kitaplar, kataloglar...
ve evet, ben bir koleksiyoncuyum, 60'larıma kadar yaşayabilirsem bir çöp evde bulabilirim kendimi (kuvvetle ihtimal). biriktirmenin iktidar sahibi olmayla bir ilgisi olduğunu düşünürüm. gerçi bu daha çok "biriktirilebilir" şeyler için geçerli: kitap, plak, dergi vs. ben daha çok ıvır zıvır biriktirenler tarafındayım: "hah şunu fanzine koyarım", "şunu bir iş içerisine yerleştiririm", "ileride bu konu hakkında birşeyler yapabilirim"... daha gider bu mazaretler. gerçi bana müthiş yıllarımı hatırlatan ve yaz kış ayağımdan çıkarmadığım (kırmızı) eski spor ayakkabılarımı da saklamışım.
bu temizliğin bir de öteki yüzü var, tüm o eşyalarla geçmişe dönüş, zaman makinesine girmek gibi. işte bu kısım kimi zaman dudaklarımızın kenarından akan bir tebessüme, kimi zaman da acı dolu bir düşünce bulutuna dönüşebiliyor. bir de toz içindeyse ellerimizi de kirletmeyi başarabiliyor. sürekli içeri gidip ellerimzi yıkamak gerekiyor, bir de gerekliyse plastik bir toprbanın içerisine atmak.
fazla duygusal ve klişelere düşmüş oldu bu.
2 yorum:
Yeter artık yeni yazı istiyorum!!!
güzelmiş
Yorum Gönder
<< Home