yalan söyle-tüket-kaç-kurtul
bir yaş daha büyüdü diskötek; yeni bir mekan-yeni insanlar ve yeni tüketimlerle. geçen temmuz "içten içe, alttan alta, daldan dala, geçip giderken tenler arasında, terler arasında, şeyler arasında- bir yere varmadan öylece; bi anlamı vardır elbet öyle saç sakal, tribal, göt göbek, diskotek; ışıklar yanar söner, pick and down, loop... bulunur gökyüzündeki partiye merdiven, merak etme, elele" demiştim; ki o yarattı kendi partisini-memnun veya değil. çark dönmeye devam ediyor; kandırmaca sürüyor. yemek yapmıştım bir de, kumrular'ın az ötesinde...
yalan söyleyip, tüketip, bedenleri tespih yapıp sayan ve kaçan kurtulan, insancıklar her yanımızda, yanı başımızda, kısaltmalar veya uzatmalarla hayatımızda; yeni yaşlar dilerim ki ona, bu gibileri getirmez. biraz uçuk bi dilek oldu, farkındayım...
şimdi bu incinmiş bileğim, acılar içinde kıvranırken kelimeleri döküyor; var olsun; buz serinliğine muhtaç... bazen oturup konuşmak iyi geliyor; ki kızıl saçlı Butler okuyucusu iyi yetişti yine, gece vakti; konuşmaya inandırdı beni. dedim ki kendi kendime, sen (ve ben ve o ve diğeri)kibritin hiç yanmayan ucunda, birinin hayatını skms olsan da, senin gibiler ve benim gibiler, çeşitli düzlemlerde bir araya gelebilme gücüne sahipler. yeter ki yalansöyle-tüket-kaç-kurtul pratiklerinden az biraz uzaklaşalım. oturup kütüphanede dersimizi çalışalım, nefes alıp rahatlayalım.
bugün tcdd kütüphanesinde, demiryolu dergilerini karıştırırken kulak misafiri olduğum, kütüphaneci teyzelerin yaşamı ile diskötek ve en iyi arkadaşlarının yaşamı arasında uzanan çizginin garip bir noktasındayım.
1 yorum:
Bu yazıyı sızlayan bileğine ve kızıl saçlarıma adıyorum:)bileğinin acısı dinsin diye sana heybeliden martı çığlıkları ve çikolata getirdim.
ve başarılı bir istatistiksel veri olan "bir"liğim sayesinde -sevin diye,sevin sevinnnnn-sayacını arttırıyorum...
şimdilik ve her şekilde çikolata ve kahveyle pick and down!
-ohnename-
Yorum Gönder
<< Home