Saçmalığın İki Kavramı

hayat üzerine bir iki şey

Pazartesi, Haziran 30, 2008

pop saati 21 yaşında

geçen pazar gözüme çarptı; öyle yazıyordu ekranda, 21 yıldır değişmeyen puntoyla. Inuendo ve Rod Stewart dinledim; Ricky Martin çıkınca kanal değiştirdim. Tabii o kısa sürede Erhan Konuk'un tok sesi ve giderek kelleşen tepesiyle kısa bir geçmiş turunu eksik etmedim. Gidip bisiklete bindim oralarda; tetris oynadım, ateri salonlarının sigaralı ortamından korkup içeri girmedim ama top oynarken dizlerimi çizdim.

İlkokul zamanlarımızda, o gizemli cıngılı ile, kaykaylı çocuklar ve bankta oturan iki içi geçmiş ile; bizi başka yerlere-bilmediğimiz yerlere-bilmediğimiz dillere götürürdü pop saati. Michael Jackson'ı, Madonna'yı, Bon Jovi'yi tanıtmıştı; biz varoşlardakilerin MTV'si olmuştu yıllarca, kısacık yayınıyla. Henüz o zamanlar sınıf atlamak gibi bir derdim yoktu ve kimsenin mutlu saati beni germiyordu; ama babamı kızdırırdı bu ecnebi işi.

Erhan Konuk, hep Türk Sanat Musikisi şarkıları tanıtır gibi tanıttı şarkıları, belki de bu şekilde kandırdı test-çekimlerinde big-brother'ları...

Çok şey öğrettin bize Pop Saati; uzak bir patikayı işaret ettin Tolkien edasıyla, okumasak da anlamasak da, bak gün geldi dengi dengine geldi herşey. Hey hey!

1 yorum:

At 2 Temmuz 2008 23:50, Blogger serdanka dedi ki...

ben çok severdim pop saatini ama büyüdüm galiba yada herşey değişirken pop saatide mi değişti veya öyle bir şey :) yinede güzel bir saçmalama olmuş :)

 

Yorum Gönder

<< Home